Günümüzde pandemi ile birlikte daha çok hayatımıza giren “maskeli depresyon” nedir? Hadi gelin inceleyelim.

Maskeli depresyon, bireylerin depresif duygu durumlarını mutluluk maskesi diye adlandırdığımız görünümün ardına saklanır. Temelde, maskeli depresyon yaşayan kişi kendi iç dünyasında üzüntü, umutsuzluk ve çaresizlik gibi hisleri yoğun olarak yaşarken, etrafındakilere karşı mutlu ve aktif bir görünüm sergilerler. Tüm bu yönleriyle maskeli depresyon kişi için zorlayıcı bir durumdur ve kişi desteğe ihtiyaç duyabilir. Hera Psikoloji Caddebostan Psikologları belirtilen durumlarla ilgili destek sağlamaktadır.

Kişinin duygularını arka planda bırakıp duygularını sakladığı; sadece somatik (bedensel) şikâyetlerin ve negatif düşüncelerin ön plana çıkardığı bir depresyon türüdür.

Depresyonda olan bir kişiden karamsar düşünceler, çökkünlük, üzüntü hali, geleceğe dair umutsuzluk, mutsuzluk, hayattan keyif alamama hissi ve bunlarla beraber uyku bozukluğu ile iştahsızlığın yaşandığı bir durumda olması beklenmektedir. Maskeli depresyona baktığımızda ise duyguların dışarıya yansıması depresyondaki gibi olmaz ve yalnızca ağır yakınmalar görülür. Maskeli depresyonda olan kişi bedensel ağrılar, sindirim sorunları, dermatolojik sorunlar, alkol bağımlılığı ve mide sorunları çekebilmektedir.

Maskeli depresyondaki kişiler içsel olarak çökkün, umutsuz ve üzüntülü hissetseler bile bunları önemsemezler. Bunları kendisi için zayıflık ve yetersizlik olarak algılayabilmektedirler. Kişi çevresine karşı mutlu ve yaşama istekli görünmektedir. Böylece çevresine karşı bir maske takmış olur. Duyguların bastırılması bedensel rahatsızlıklar olarak kendini gösterebilmektedir. Yani sözel ifade olmayınca bedensel ifade ortaya çıkar diyebiliriz.

Belirtilerine bakacak olursak depresyonda gördüğümüz birçok belirtiyi burada da görmekteyiz. Sıralayacak olursak; Hayattan zevk almama, Konsantrasyon zorluğu, Karar verme güçlüğü, Değersizlik düşünceleri, Uyku bozuklukları, Yeme bozuklukları, Unutkanlık, Geçmişte yaşanmışları düşünmek, Cinsel işlev bozuklukları, Enerji azlığı ve yorgunluk görülebilmektedir. Bunların yanında uyku artışı, İştah artışı, Cinsel istek artışı, Öfke artışı, Sürekli dinlenme hali içinde olmak ve yalnız kalma isteği, Fiziksel ağrılar ve ağırlık hissi (kollar, bacaklar, baş ağrısı…), Duygularını tanımlama zorluk yaşama, Kaygı endişe ve streste artış, Üzüntü ifadesi belirtmeme ve iyi olduğunu ifade etme gibi belirtiler görülebilmektedir.

 

Peki, bu durumu aşmak için ne yapabiliriz? Kişiler zayıf ve yetersiz yönleriyle yüzleşmekten kaçtıkları için yardım almaları bazen gecikebilir. Yardım almanın faydasız olabileceğine dair inançları olabilir. Oysa hepimizin güçlü ve zayıf yönleri vardır. Her bireyin hayatının bazı dönemlerinde yardım alması gerekmektedir. Kişi tamamen güçlü olmak gerektiği yanılsamasından kurtuldukça taktığı maskeyi çıkartıp iyileşme yoluna girebilmiş olur. Kendi başına halledemediği bir noktada olduğunu düşündüğünde ise çekinmeden bir profesyonelden yardım alabilmelidir. Eğer siz de bahsedilen belirtileri yaşıyorsanız Hera Psikoloji bünyesinde Caddebostan Psikologlarından randevu alabilirsiniz.

 

 

 

PSİKOLOJİK DANIŞMAN BETÜL MATUR