Çocuklarda görülen ve sosyal, duygusal yaşamı etkileyen problemlerden biri de alt ıslatmadır. Tıbbi olarak alt ıslatma “enüresis” olarak tanımlanmaktadır.
Farklı kaynaklarda ayrı tanımlanmakla beraber ayda 3 geceden fazla alt ıslatma enüresis olarak kabul edilir. Çocukluk çağında 5 yaş grubunda %15-20 oranında görülmekte ve erkek çocuklarda daha fazla rastlanmaktadır. Bir kısmı yaş büyüdükçe ve tedavi ile geçerken %2-3 ergenliğe ve yetişkinliğe taşınabilmektedir. Alt ıslatmanın farklı sebepleri olabilmektedir. Fizyolojik, organik sebepler (mesane problemleri vb. ), kalıtım ve yaşanan psikolojik problemler başlıca sebeplerdendir.
Çocukların ortalama 2-4 yaş arasında tuvalet eğitimi kazanmaları beklenmektedir. Bu eğitim sırasında çocuğun zaman zaman alt ıslatması normaldir. Tuvalet eğitiminden sonra hiç kuru kalmadıysa yada 6 aydan az kuru kaldıysa buna primer enüresis denir. Bezi bıraktıktan sonra 6 ay ve daha fazla kuru kalabildiyse ve sonra alt ıslatmaya başladıysa buna da sekonder enüresis denir.
Tedavisinde öncelikle fizyolojik durum doktor tarafından ele alınır. Mesane kontrolü yapılır, idrar yolu enfeksiyonu gibi herhangi bir sağlık problemi olup olmadığı netleştirilir. Sonrasında çocuğun hayatını etkileyen yaşam olayları dikkate alınır. Anne babanın çocuğa karşı tutumları, aile içi yaşanan sorunlar, kardeşin doğumu, göç, travma, ölüm gibi yaşam olayları alt ıslatma da etkili olabilir. Primer enüresiste kalıtım ve ağır uyku etkili görülmüşken sekonder enüresiste daha çok fizyolojik ve psikolojik durumların etkili olduğu gözlenmiştir.
▪Tedavide ve iyileşmede anne ve babanın tutumu son derece önemlidir.
▪Çocuk ile alay edilmemesi ve bu durumla ilgili cezalandırmaması gerekir. Çoğu zaman çocuk da bu durumu yaşadığı için üzüntü duymaktadır.
▪Uyku öncesi sıvı tüketimi kısıtlanmalıdır.
▪Gece belirli aralıklarla en az 2-3 kez tuvalete kaldırılmalıdır. Bu aile ve çocuk için zor olsa da bir kaç hafta sonra gece hiç kaldırmaya gerek kalmayacaktır.
▪Davranışçı ödüllendirme sistemi kullanılabilir. Çocuğa güneş ve bulut takvimi verilir. Kuru kalktığı günler için güneş, ıslak kalktığı günler için bulut resmi çizmesi istenir. Takvimin düzenli doldurulması takip edilir. Takvimde belli sayıda güneş resimlerine ulaşılınca çocuğa bir hediye alınır, ödüllendirilir.
▪Alarm yöntemi, özellikle uykusu ağır olan çocuklarda kullanılmaktadır. Gece uykuda iken idrar yapmaya yönelik durumda hafif bir alarm çalmaktır. Çocuk bu alarm sayesinde bir süre sonra alt ıslatmadan uykudan kalkmayı öğrenir.
▪İlaç tedavisi de bazı çocuklarda doktor tarafından önerilebilmektedir.
▪Çocuğu, sorunu aşmak için çözüme ortak kılmak önemlidir. Gece ıslanan çarşafların temizlenmesi, makineye atılması , temiz çarşaf serilmesi gibi konularda görev alması sağlanmalıdır.
▪Bir kez karar verilince ve çocuk ile anlaşma sağlanınca geri adım atılmamalıdır. Gece bez bağlamak yada alta görünür şekilde koruyucu sermek çocuğun sorunu çözmesini zorlaştıracaktır.
▪Alt ıslatmada, çocuk ile işbirliği yapılması ve çocuğa destek verilmesi son derece önemlidir.
Sakin, sabırlı ve anlayışlı bir tutum ile soruna yaklaşılmalı ve uzmanlardan destek istenmelidir.
Kaynakça:
Büyükbesnili, Z. Enüresis. Çocuk Cerrahisi Dergisi 30(Ek sayı 6):575-582, 2016