Motivasyonun birçok tanımı yapılmıştır. Kelime anlamıyla baktığımızda; bizi harekete geçiren dürtü, güdü, hayatta kalma ihtiyacı gibi birçok kelimeyle açıklanabilir. İçsel motivasyon, dışsal motivasyon gibi çeşitli sınıflandırmalar da yapılarak; aslında kendi içsel gücümüzle mi yoksa dış dünyanın teşvikiyle mi harekete geçtiğimize odaklanılmıştır. Dışsal motivasyon; para, övgü veya birinin sizi ikna etmesi. İçsel motivasyon; keşfetmek, heyecan duyma ve kendi isteğimizle harekete geçmek olarak adlandırılabilir.

Motivasyon dediğimizde genellikle iyi duygular zihnimize gelir ancak bazen bizi rahatsız eden duygular da bizleri harekete geçirir; intikam almak, birilerine ders vermek gibi hırs da bizi güdüleyen duygular arasındadır. Bu bir noktada incindiğinizi ve kırıldığınızı gösterir. Bu kırılmayı onarabilmek adına harekete geçersiniz. Temel kısım motivasyon da sizi harekete geçiren kaynak ve bu kaynağın siz de hissettirdiği duygudur aslında. Burada sizi harekete geçiren duygunuz nedir; güçsüzlük, yetersizlik, çaresizlik,…

İnsan sosyal bir varlıktır ve zaman zaman etrafından destek duyma ihtiyacının olması olağandır. Ancak etrafımızda kimi zaman tanık olduğumuz; ittire ittire giden kişiler, her bir adımında bir başkasının sözüyle hareket edenler vardır. Bu kişiler kendi kararlarını almakta, eyleme geçmekte güçlük çekerler ve bir ötekinin varlığı onun için vazgeçilmezdir.

Dışsal destek bizim için önemli bir alandadır ancak yıllardır anlatılagelmiş bir örnekten ilerleyelim. Bir yumurta içerisinde yavru bir kuşu düşünün vaktinden önce, yeteri kadar olgunlaşmadan, büyümeden o kabuk dıştan kırılırsa o yavru ölür. Ama vakti geldiğinde kendisi içeriden yavaş yavaş kırarak hayata “merhaba” derse yaşamına devam edebilir. Sonrasında güçlüklerle baş edebilir ve rahatlıkta uçabilir. Bazen iyi yapıyorum derken yanlış destekler sunabiliyoruz. Burada sınırı ve nabzı doğru belirlemekte fayda var.

Kendi iç dünyana dönüp; senin neye ihtiyacın var? Motivasyonunu kıran şey nedir? Olumsuz düşüncelerin, daha önce deneyimlediğin duyguların… Defalarca denedin, belki de çok da acı çektin ama olmadı. Zor biliyorum, defalarca denemek bir süre sonra yoruyor. Püf noktası yorulduğunda pes etmek değil, durup biraz dinlenip soluklanıp tekrar devam etmek.

 

Hedefiniz yoksa savrulursunuz, her bir esinti sizi bir yana çeker..

 

 

 

 

                                                                                                                  Uzman Klinik Psikolog                                                                                                                    Nurcan AKDENİZ