Psikolojik ilk yardımın ne olduğunu tanımlamak ile başlayabiliriz yazımıza. Psikolojik ilk yardım, sel, deprem, heyelan gibi çeşitli doğal afetler, kazalar gibi olumsuz etkilere yol açan olaylar anında ya da daha sonrasında uygulanan psikososyal müdahaledir. Kişiler için travmatik sayılabilecek yaşantılar sonrasında alınabilecek psikolojik zararı en aza indirmek hedeflenmektedir. Travmatik olaylar yaşayan bireylerin temel fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmaktadır.

Psikolojik ilk yardım, yalnızca afetten ya da olumsuz durumlardan etkilenen bireyler için değil yardım çalışanları için de önemlidir. Çocuklar, bebekler ve yaşlılar başta olmak üzere travmatik ya da acil bir durumla karşı karşıya olan tüm bireyler, aileler, destek ekipleri ve arama, kurtarma, müdahale birimleri psikolojik destekten faydalanmalıdır. Psikolojik destek sağlayıcıları çocuklara destek sağlarken, müdahale ederken onların gelişim düzeylerine, yaşlarına, ilgi alanlarına ve algı düzeylerine göre hareket etmek durumundadır. Afetin bütün aşamalarında afetzedelerin ve destek ekiplerinin fiziksel ve psikolojik sağlığının disiplinli bir şekilde koordinasyonunun sağlanması psikolojik ilk yardımın kapsamındadır.

Psikolojik İlk Yardım Basamakları

Psikolojik ilk yardımın temel eylemleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.

  • İletişim kurmak ve temas:Hayatta kalanların belirlenmesini, uygun kanallarla şefkatli bir yaklaşım ile iletişim sağlanmasını kapsar.
  • Güven ortamı sağlanması ve rahatlık:Güvenli ve rahat bir ortamın tesisi hem etkilenen bireyler hem de psikososyal destek ekipleri için önemlidir.
  • Güncel ihtiyaçların belirlenmesi ve kaynakların değerlendirilmesi:Afet sonrası ilk saatlerde gerçekleştirilen önemli bir müdahaledir.
  • Psikolojik ilk yardım:Psikolojik ilk yardım, bireysel veya gruplar arası görüşmeler şeklinde, broşürler, toplantılar ya da sosyal medya aracılığıyla da sağlanabilir.
  • Sevk ve yönlendirmelerin sağlanması:Gereksinimlere ve kaynaklara göre, uzman desteği sağlamak üzere uygun sevk hayati önem taşır.
  • Bilgi ve bağlantı merkezlerinin oluşturulması:Kolay erişim sağlanabilen ve basit anlatıma sahip bilgi içerikleri afet ve stres yönetiminde önemlidir.
  • Toplumsal destek sağlanması:Bireyler, travma sonrası olay ile ilgili yürütülen çalışmalara ne kadar erken dahil olursa ve ne kadar aktif olurlarsa olayın izlerini silmek ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek o kadar kolay olacaktır. Bu kapsamda ortak toplumsal ihtiyaçların karşılanması için bireyler ve aileler harekete geçirilir.
  • Sosyal projeler ve eğitimler: Afetler sonrası yaygın olarak kullanılan müdahaleler arasında yer alırlar. Projeler sayesinde hayatta kalan bireylerin güncel sorunları doğru değerlendirilebilir ve kontrolü yeniden ele almak kolaylaşır. Afetlerden etkilenen bireylerin yanında psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, sivil toplum örgütü üyeleri ve öğretmenler gibi psikososyal müdahale ekiplerinde görev alabilen kişilerin de eğitimi büyük önem taşır.

 

PSİKOLOJİK  DANIŞMAN BETÜL MATUR