Eylül ayı, okullar açılıyor. Çocuğunuz okula başlayacak, peki buna hazır mı? Okula alışabilir mi? Okula uyum süreci nasıl olacak?

Birçok ebeveyn ve çocuk, okula uyum sürecinde zorlanabilir. Bir yandan çok heyecanlı olan bu süreç bir yandan da kaygılı olabiliyor. Okulun ilk günü kapıda bekleyen ebeveynler, ağlamalarla ayrılan çocuklar. Peki bu süreci doğru bir şekilde nasıl yürütebiliriz?

Kaygılı Olmak

Öncelikle hem siz ebeveynin hem çocuğun kaygılı olmasının normal olduğunu kendinize hatırlatın. Bu sizin çocuğunuzla ilk ayrılığınız. Ayrılıklar pek de kolay değildir. Ayrılık esnasında hem sizin hem çocuğun duygularının regüle olması önemli. Duyguları regüle edebilmek, düzenleyebilmek için önce duygunuzu ve çocuğun duygusunu kabul etmelisiniz. ‘Evet, bu bizim ilk ayrılığımız. Ben ve çocuğum bu noktada kaygılanabilir, üzülebiliriz.’ Çocuğunuzun duygularını da ona yansıtmanız değerli. Yaşamın ilk yıllarında duyguları düzenleyemeyiz. Bu nedenle bizi regüle etmesi için ebeveyne ihtiyaç duyarız. Sizin duygularınız regüleyse, kaygıyı kabul edip düzenleyebilirseniz bu çocuğa da geçer. Daha sonra duygu yansıtmalarıyla çocuğunuzun regülesini gerçekleştirebilirsiniz. ‘Evet, biliyorum. Ayrılık biraz zor. Biraz korkuyor olabilirsin. Beni özleyeceğin için üzgün hissediyor olabilirsin.’ Bunları şefkatli bir yerden söylemek çocuğa hem anlaşılmış hissettirir hem de duygularını düzenlemeye yardımcı olur. Çocuğun bu süreçte ağlaması oldukça normal. Bu ağlamaları sağlıklı adımlarla yatıştırmak önemli. Çocuğun ağlamaları sinyaldir. Burada amaç çocuğun ağlamasının dinmesi olmamalı. Sinyali görememiş oluruz. Duygularını dile getiremeyen çocuk sinyal vererek dışa vurur.

Okula Alışma Sürecinde Öğretmenin Önemi Nedir?

Richard Bowlby’ye göre ; güvenli bir bağlanma figürü yanında olmadığı zaman çocuğun stres ve kortizol seviyesi yükselir. Çocuğun kendini güvende hissettiği ikinci derece bir bağlanma figürüne ihtiyacı vardır. Bu da öğretmeniyle güvenli ve sağlıklı bağ kurması demektir. Peki çocuk öğretmeniyle nasıl güvenli bağ kurabilir? Öğretmenin çocuğa tutumu, onu karşılaması, ilişki kurmak adına yaptıkları elbette çok önemli. Fakat en önemli nokta ebeveyn ve öğretmen arasında kurulan ilişki . Anne baba kaygılıysa, öğretmene henüz güvenmediler ise çocuğun güvenmesini bekleyemeyiz. Bir çocuk için güvenli olan anne babasının güvenli gördükleridir. Çocuk annenin gözüne baktığında bile öğretmene karşı güven ya da güvensizliği görebilir.

Süreci aceleye getirmemek, çocuğun ve sizin ihtiyaçlarınıza göre duygularınızı konuşarak ilerletmeye önem vermeniz değerli.

Davranışları değiştirmeye odaklanmak yerine ihtiyaçlarınıza kulak verin.

 

Oyun Terapisti/ Psikolog Gizem Özyürek