Üniversite sınavını ve tercih dönemini atlattıktan sonra hayatın yeni bir evresi olan ‘üniversiteye gitmek’ artık gençlerin hayatında istekleri, idealleri, mesleki gelişimleri ve hayatlarını nasıl yaşamak istiyorlarsa bunun uğruna zaman geçirebilecekleri ve çabalayacakları yeni bir dönemin başlangıcı. Kişinin kendi hayatını, bireyselliğini oluşturmak ve yetişkinlik hayatına bir adım olan bu evre bazı gençler için heyecan vericiyken bazı gençler için endişe ettikleri bir durum halini de alabiliyor.
Daha öncesinde lise veya çeşitli nedenlerden dolayı evden ayrılmış kişiler bunu üniversite dönemi için pek yaşamasa da böyle bir deneyimi olmayan gençler için kendilerine ve ebeveynlerine tamamen yeni olan ve dengelerin yenilendiği bir süreç.

Kendi Başına Hayat Yürütebilme

Evden ayrılma, yeni-farklı bir ortamda yaşam kurma, aileden uzaklaşıp kendi başına hayatını yürütebilme gibi serüvenleri içeren üniversite döneminde kimi kişiler ve aileler zorlanabiliyor. Çocuk için zorlayıcı olan durumlardan birkaç tanesi bu zamana kadar bireysel bir yaşam sürmeden veya sorumluluk almadan bu yaşa gelmiş olması, ailesinden uzaklaşmanın ona çok zor gelmesi, ihtiyaçlarını kendi karşılıyor olması, farklı insanlarla bir arada durmanın zorlayıcı olması, sürekli bir sıkıntıdaymış gibi veya aşırı yalnız hissedip bu şekilde kendini mutsuz hissederek sık sık evine dönmek, dersleri ihmal etmek gibi davranışlar olabilir.
Ebeveyn için ise çocuğun evden uzaklaşıyor olmasıyla kendinden uzaklaşacağını hissetmesi, uzaklaşmaması için sık sık kontrol etmek, farklı bir şey deneyimlediğinde çok endişelenip onu durdurmak gibi çabalar şeklinde kendini gösterebilir. Hatta bu durumun tamamen önüne geçmek için okullar kazanılsa da yollanmadığı sadece yaşadığı şehirlerde tercih yapan nice aile gördüğümde aklıma gelen şeylerden birisi bireyselliğin/ayrışmanın henüz yaşanmamış olmasıdır. Normal şartlarda 1.5-3 yaş arası gelişmesini beklediğimiz ayrışma, birey olabilme evresi eğer sağlıklı atlatılmadıysa ilerleyen zamanlarda bu gibi durumlara yol açabiliyor.

Kendini Bulmak

Yaş ve gelişim dönemi itibariyle bu yaştaki bireylerin kendi kimliklerini kazanıyor olmasını ve sorumluluk alabilmesini bekleriz. Kendini bulmak için birçok farklı şeyi deneyimleyeceği, hangisinin ona uygun olacağına deneyerek karar vereceği bir zaman dilimidir. Ebeveynler ise ne kadar çocuklarının sorumluluk sahibi olmalarını isteseler de zaman zaman onların farklı bireyler olup farklı fikirlere sahip olduğunu duymak istemeyebiliyorlar.
Kendi hayatlarını kurarken yeni deneyimlediği şeylerle gençler, ebeveynleriyle bu dönemlerde çok fazla çatışma yaşayabilir. Lise dönemindeyken yavaş yavaş başlayan ayrışmalar hala aynı evin içerisinde olunduğu için tam hissedilmese de uzaklaştığında daha görünür hale gelip endişelendirmeye başlayabilir. Ancak bu dönemde gençlerin tamamen ailelerin ideallerinden gitmesi, sözlerinden çıkmamaları daha endişe verici bir durum olabilir. Kişi ilerideki hayatında da kendi başına karar alamayan, sorumluluk gerektiren durumlarda bulunmak istemeyen, kendi fikirlerini ifade etme ve hakkını koruma konusunda sıkıntı yaşan bir yetişkine dönüşebilir. Bu gibi sıkıntıların yaşanmaması için gelişimsel olarak deneyimlemesi beklenen ve istenen bireyim bağımsızlığını kazanıp kendi başına kalabilme becerisini geliştirmesidir.

Ebeveynlerin Kaygısı

Ebeveynlerin doğru kararlar alabilecek mi hayatını düzgün ilerletebilecek mi gibi kaygıları olabilir ancak bu dönemde gence farklı fikirleri de olsa kabul göreceği her zaman destek olunacağını hissettirmek aradaki bağı kuvvetlendirir ve ayrı yerlerde farklı insanlar da olsanız bağınız kopmadan devam eder. Bu sayede kendine saygı duyulduğunu hisseder ve herhangi bir sorun yaşadığında destek almak, kafa karışıklığı yaşadığında fikir almak için sizinle daha çok iletişime geçmek onun için daha kolay başvuracağı bir yol olabilir.
Unutmayın ki aranızdaki iletişim güçlü oldukça ebeveyn-çocuk ilişkiniz hep güçlü kalır.

 

Sena ÖZ
Psikolojik Danışman