Seans içerisindeki gözlemlerime dayanarak sık sık ebeveynlerin özellikle ergenlik dönemine giren çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlandıklarını fark ediyorum. Bunlar bazen ebeveynlerin kendi ifadeleriyle ‘odasından hiç çıkmıyor ki yüzünü görelim’ ‘ağzından çıkan her cümle ters’ ‘kötü arkadaşlar edindiği için onlar gibi davranıyor eskiden hiç böyle değildi’ veya ‘duygularından hiç söz etmiyor’ gibi türevleriyle çeşitlenebiliyor.
Çocuklar ergenlik dönemine girdikçe bağımsızlaşır ve artık kendi dünyaları oluşmaya başladıkça ebeveynlerden biraz uzaklaşmaya ve kendi alanlarını kurmaya ihtiyaç duyabilirler

Ebeveynler Bu Süreci Nasıl Yönetmeliler?

Hayata geldiğimiz ilk andan itibaren ebeveynlerimize ihtiyaç duyarız. Bu beslenmeyle başlar ve davranış şekillerimizden, çatal kaşık kullanmamızdan, sosyal bir ortama girildiğinde nasıl iletişim kuracağımızdan, hatta bayramda el öpmeye kadar giden sosyal davranışları öğrenme ihtiyacıyla devam eder.
Belirli bir yaşa kadar çocuklar ebeveynlerinin doğrularını içselleştirir ve ona göre yaşarlar. Zaman zaman bu doğrular çocuğun yaşamı için işlevsel olup zaman zaman da ortama uyum sağlayamama, sosyal problemler gibi sonuçları doğurabilir.
Ancak 11-12 yaşlarda ön-ergenlik dediğimiz dönemde artık değişim yavaş yavaş kendisini göstermeye başlayabilir. Bu zamana kadar çocuğunuz size ihtiyaç duyarken, tüm davranışları size benzerken bir anda farklı davranmaya başlayabilir. Bu gibi davranışlar ilk başlarda ebeveynleri korkutabiliyor ancak biz ruh sağlığı uzmanları için aslında bunlar çocuğunuzun sağlıklı bir gelişim sürecinden geçtiğini gösteren önemli işaretlerden biridir. Çünkü sağlıklı bir gelişim sürecinde ergenlik dönemlerinde kişinin yaşaması gereken süreçlerden bir tanesi de birey olabilme, bağımsızlaşma, kimliğini bulma’ dır. Çocukluktan ergenliğe geçiş süreci çok kritik ve sağlıklı ilerlediğinde kişinin gelecekte sorunlarla başa çıkabilme kapasitesini güçlendirip özgüvenli olmasını sağlayan bir süreçtir.
11-12 yaşlarında ön ergenlikle başlayan bu süreçte çocuk farklı fikirlerinin var olup olamayacağını, hayatta kendisini nasıl konumlandıracağını tartar. Bunu yaparken de ebeveyninin gözlerindeki yanıt onun için önemlidir. Farklı fikirlerle gelip tepkilerinizi ölçebilir. Burada kendi yargılarınız ve düşüncelerinizle birlikte yaklaşmadan onun fikrini merak edip, ilgiyle yaklaştığınızda iletişim probleminin bir kısmını çözebilirsiniz. Konu olarak ne anlatırsa anlatsın ilk aşama onun farklı bir fikri olduğunu yani benliğini kabul edildiğini hissetmesidir. Daha sonra üzerinde tartışabileceğiniz, fikirlerini alıp kendi fikirlerinizi söyleyebileceğiniz bir ortam sağlamak kolaylaşabilir.

14-17 Yaşlar Arasında Ergenlik Süreci

14-17 yaşlar arasında ergenlik sürecinin daha yoğun yaşandığı bir süreçtir. Burada çocuklar arkadaşlarıyla zaman geçirmek, sizle paylaşmadıklarını onlarla paylaşmak ve hatta sır saklamak için büyük bir heyecan duyarlar. Böyle zamanlarda kendinizi dışlanmış hissedebilirsiniz ancak bu ergen için sosyalleştiği bir alandır. Ergenlikte gözlemlediğimiz çocukluk nesnelerinden uzaklaşmak, aileden çok arkadaşlarıyla vakit geçirmek istemek, kıyafet tarzlarını değiştirmek, daha kadınsı veya erkeksi davranışlar sergileme eğilimleri başlayabilir.

Çocuğumuzun Yeni Oluşturduğu Kimlik

Çocuğunuzun artık eskisi gibi olmadığını görmek sizi bir yas sürecine sürükleyebilir, çocuğunuzun yeni oluşturduğu kimliğine ve bu kimliği oluştururken ikircikli yapısına uyum sağlamak, duygularınızı yönetmek zorlayıcı bir süreç olabilir. Kendinize zaman tanıyabilir bu sürece alışmanız için hissettiğiniz duygulara odaklanabilirsiniz. Çocuğunuzun artık kendine ait sizden farklı düşünceleri olması sizin için ne ifade ettiğini incelediğinizde eğer hissettiğiniz şey korku ve kaygıysa bir uzmana danışmakta fayda var ancak yeni bir süreçle karşılaştığınız için merak duygusu yoğunsa o halde bu süreci nasıl yönetebilirsiniz buna bakalım.
Ergenler için de bir kayıp/yas sürecidir bu aynı zamanda. Artık çocuk değillerdir ancak yetişkin de değillerdir ve nasıl bir hayatları olacağına dair bir ideal oluşturmaları beklenir bu dönemde. Kendilerini hayatta konumlandırırken zorlanabilir, bocalayabilir birçok farklı şeyi deneyebilirler kimliklerini bulabilmek için. Burada siz değerli ebeveynlerin destekleri, her koşulda yanlarında olacağınızı hissetmeleri ergenler için çok kıymetlidir.
Tüm ruhsal aygıtın yeniden düzenlenmesinde bocalayan ergenlerde anne babanın sakin kalabilmesi ve yeni ilişkiler kurmasını normal karşılamak yeterlidir. Tehlikeli gördüğünüz durumlar için koruyucu ancak baskıcı olmadan ergenin bu durumdaki ihtiyacını gözlemleyebilmek ve gerektiğinde bir psikolog desteği almanız süreci sizin ve çocuğunuzun daha sağlıklı atlatabilmesinde rol oynar.

 

Sena ÖZ
Psikolojik Danışman