Anksiyete İç çatışma hali ve kaygı durumudur. Bu ruh hali ilerler ise derin kaygı bozukluğu adı verilen psikolojik rahatsızlık durumu oluşur ki, kişide gözüken belirtileri gündelik hayatı etkileyen majör problemlerdir. Nedeni tam olarak anlaşılmamakla beraber, çoğunlukla yoğun stres ve travmatik olaylar sonrasında geliştiği düşünülmektedir. Özellikle çocukluk yıllarındaki korku mekanizması bu bozukluğun etkin faktörü olarak kabul edilir.
Gerginlik, endişeli olma hali, sosyal güvensizlik, öz güvensiz ve değersiz olduğunu düşünme hissi, titreme nöbetleri, uykusuzluk, ağlama nöbetleri, çevreden kopmak, çabuk yorulmak, kas ağrıları, hızlı nefes alıp vermek ve üzüntülü durumlara yoğunlaşarak depresif hale bürünmek en önemli belirtileridir. Anksiyete bozukluğunda ortada tehlike faktörü yokken, uzun süren ve şiddetli bir endişe duygusu yaşanır. Bu bozuklukların çeşitleri farklı farklıdır.

Anksiyete Bozukluklarının Türleri

1-Saplantı Bozukluğu: Obsesif Kompulsif bozuklukta denir. Takıntılı düşüncelerdir. Tekrar eden takıntılı ve saplantılı düşünceler istem dışı gelişir ve bu takıntılar hasta da korku durumunu yaratır.
2-Panik Atak: Kalp atışı ve nabız hızlanır. Ortada hayati bir durum olmadığı halde, hasta varmış gibi endişe duyar, yoğun bir korku hisseder. Atak geçirirken hasta kalp krizi geçirdiğini dahi sanarak hastaneye başvurabilir.
3-Travma Sonrası Stres: Travma sonrası stres bozukluktur. Uykusuzluk, yorgunluk ve kas ağrıları en belirgin göstergeleridir.
4-Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu: Deprem korkusu, sevdiklerini kaybetme korkusu gibi nedenlerden oluşan ve başa çıkılamayan endişelerdir.
5-Agorafobi: Doktora uzak yerlerde bulunmaktan korkmak ve bu durumun oluşturduğu kaygı halidir.
6-Sosyal Fobi: Kalabalık ve sosyal ortamlarda küçük düşmekten korkup, uzak duran insanlardaki bozukluktur.

Depresyon: Latince anlamı iç karartıcı demektir. Yoğun üzüntü, umutsuzluk ve yaşamdan kopma halidir ve kesinlikle ağır seyreden zihinsel bir hastalıktır. Her üzüntülü durum yaşayan insana depresyon tanısı konmaz. Depresyon tanısı koymak için, görülen belirtiler aşağıda sıralanmıştır.
Kararsızlık
Konsantre olamamak
Karamsarlık, umutsuzluk ve huzursuzluk
Uykusuzluk ya da çok uyumak
Değersizlik hissi
Çaresizlik hissi
Sinirli olmak
Yoğun üzüntü hali ve zevk alınan her şeye ilginin kaybedilmesi
İntihar düşünceleri

 

Bir insan için fizyolojik sağlık durumu nasıl önemli ise, psikolojik açıdan sağlıklı olması da bir o kadar önemlidir. Tam bir dengelilik hali hemen hemen hiç kimsede mevcut olmayabilir ama anksiyete ve depresyon durumları birçok insanda görülebilir.
Çocukluktan beri yaşanılan tüm ilişkilerin ruhumuza yansıması her zaman sağlıklı olmayabilir. Bazen olayları alış biçimlerimiz değişik olur ve bizdeki yansıması sıkıntılı durumlar doğurabilir. Bu durumlarda bir terapi merkezine giderek psikolojik danışmanlık hizmeti almak, var olan problemin kaynağını bulmada ve etken faktörü tespit ederek ortadan kaldırmakta etkin bir çözüm yoludur.
Psikoterapi süreçlerinin yöneticisi olan psikolog danışmanlar, son yıllarda terapi merkezleri açarak, Pendik psikolog danışmanlık merkezleri gibi kurumlar bünyesinde, danışanlara sağaltım uygulanmaktadır. Tuzla psikolog danışmanlık merkezleri de aynı şekilde bireysel psikoterapi hizmeti vermeye devam etmektedir. Kurtköy psikolog danışmanlık merkezlerinde ise, anksiyete bozukluk ve depresyon ile ilgili grup danışmanlık hizmetlerine de başlanmıştır.
Son yıllarda, tabiri doğru kullanılır ise en trend psikolojik bozukluklar anksiyete ve depresyondur. Bu hastalıklara kısaca bir göz atmak gerekir ise;

Depresyon Türleri

Mevsimsel Duygusal Bozukluk: Kış depresyonudur. Genelde mevsim geçişlerinde yaşanır.
Doğum Sonrası Depresyon: Postnatal depresyondur. Bazı kadınlarda doğum sonrasında görülür özellikle bebeğin ret edilmesi ile seyreden bir depresyon türüdür.
Bipolar Bozukluk: Manik depresyonda denir. Bir dönem içe dönüklük, bir dönemde aşırı dışa dönük ruh halidir. Hasta aşırı uçlarda yaşar. Şüphe, aşırı cinsellik, paranoya ve çok para harcamak (bilinçsizce) gibi belirtileri bulunur.
Son olarak, olumsuz temel ruh hali içinde olan hasta kendisini değersiz, neşesiz ve umutsuz hissederken aynı zamanda hayat performansını da kaybederek, benlik saygısını da yitirir. Bu durum çoğunlukla endişe ve genel iç huzursuzluğu yani kaygı bozukluğundan kaynaklı gelişir. Kısaca depresif hastaların çoğunda anksiyete bozukluğu da gözükmektedir.