Duygu Odaklı Terapi (DOT), bireye ilişkisel yaklaşan, kişiler arası etkileşim ve müdahale yöntemlerini kullanarak; bireyin duygularının farkına vardıran, bu sayede duruma uygun ve kişide zaten bulunan gerçek duyguları deneyimlemesini sağlayan neo-hümanistik psikoterapi yöntemidir (Elliot ve Greenberg, 2007). Leslie Greenberg tarafından geliştirilen Duygu Odaklı Terapi, bütünleştirici bir terapi yöntemidir. (Sloan, 2004, aktarıldı, Yandım, 2023). Kişiler sürekli duygularını hissederek aslında bir anlam arayışı içindedirler bu sayede Duygu Odaklı Terapide terapistler birçok farklı duyguyla farklı çalışma alanlarına sahiplerdir. (Greenberg, 2010). Terapistler, danışanların problemlerinin asıl kaynağındaki duygusal işleme zorluklarını göstergeleri sayesinde sürece müdahale edebilmektedirler (Pos ve Greenberg, 2007,s.25).

Davranışçı Terapi, Psikodinamik Terapi ve Bilişsel Davranışçı Terapi gibi ekoller davranış ve bilişi odak noktalarına koyarken; Duygu Odaklı Terapi duyguyu merkezine alır. Olaylarla veya durumlarla baş etmemizde duyguları sağlıklı yaşayabilmenin ve regüle edebilmenin önemini vurgular. Kişinin yüzeydeki ve daha derindeki duygularını yaşayabilmesi hatta seanslarda da bunları tekrar tekrar çıkarıp deneyimlemesi çevreyle uyumlu davranışlar sergilemesi için oldukça değerlidir ve Duygu Odaklı Terapinin hedefleri doğrultusunda beklenir.

Duygu Odaklı Terapi’de 7 Temel Duygu         

Duygu Odaklı Terapi 7 temel duygudan bahseder. Bunlar korku, öfke, üzüntü, utanç, tiksinti; ikisi de pozitif olan mutluluk, şaşkınlık duygularıdır. Hissedilen düğer duygular bu duygularla ilişkili olarak yaşanır. Bu duyguları kontrol edemememiz iki şekilde ortaya çıkar: Duyguları bastırma ve duyguları yüksek yoğunlukta yaşama.

Duygular uyarılır ve duyguya bir tepki geliştirilir. Bu durum her kişide farklılık gösterir. Örneğin stres ile baş etmekte zorlanan kişi olumsuz duyguları diğer kişilerden daha hızlı alır ve tepki gösterir.

Farkındalık duyguyu yaşadıktan sonra gelir. Kişi için olumsuz deneyimlerde psikolojik sağlamlılık için duygularını fark etmesi, duygularını ifade ediyor olması, kontrol etmesi ve hakimiyet kurması gereklidir.

Terapide hedeflenen düşüncelerin değil duygunun değişimidir. Greenberg, duygunun farkında olundukça değişimin ve duygu düzenleme becerilerinin artacağını ifade eder (Harzadın, 2021).

Duygu Odaklı Terapi Modelinin Temel Kavramları

  Duygu: Duygu Odaklı Terapi duyguları birincil duygular, ikincil duygular ve aracı duygular olarak 3 alt başlıkta inceler. Genellikle danışanlar ikincil ya da aracı duygular ile terapiye gelirler (Özakkaş, 2017).

  Birincil Duygular: Temeldeki duygulardır. Birincil duygular verimli (adaptif) ve verimsiz (maladaptif) duygular olarak ayrılır. Eğer duygu hayatımızı kolaylaştırıyor bize iyi bir bilgi veriyorsa bu duygu adaptif duygudur; zorlaştırıyor, engelliyor ve bizi aşağıya çekiyorsa maladaptif duygudur.

İkincil Duygular: İkinci duygular çoğunlukla daha dağınıktır ve altta yatan başka bir duyguyu örtmek için kullanılır. Birincil duyguların düzenlenememesi, hayatla bütünleşmiş şekilde yaşanamaması üzerine gelir. Kişi anlamlandırmakta zorluk ve sıkıntı yaşar. Burada duygu odaklının amacı ikincil duygulardan birincil duygulara geçiş yapıp kişinin yaşadığını anlamlandırması ve maladaptif duyguları atıp adaptif duyguları getirmesidir. Bu duyguları yaşamak ve ifade edebilmek iletişimi güçlendirir, gerçek ilişkiler kurmakta büyük rol oynar ve kişi aynı zamanda kendine daha kapsayan yaklaşım gösterir.

   Aracı Duygular: Gerçek ihtiyaca ulaşmayı hedeflerken manipülatif yollar izleyen bir duygu.

Duygu Odaklı Terapi empatik olarak desteklenen bütüncül (entegratif) ve deneysel bir yöntemdir. Danışanın sevinci hissetmesi kadar korkması ve bunu tanımlaması da önemlidir. Bu primer duyguları da kabul etmek aslında o duygular üzerinde danışanın hakimiyet kurması ve işlemlemesi için çok büyük ve istenen bir adımdır. Duygu Odaklı Terapiye göre yaşanan, dile getirilen duygu üzerinde çalışılabilir ve düzenlenebilir.

Terapide danışan kadar terapist de o an orada olmalıdır. Sadece terapi yöntemlerini uygulayarak değil danışanın o anki hislerini danışan adına deneyimlemeli kendinde ne oluyor ona da bakmalıdır. Gerçek ilişki, danışan ve terapist orada, seansta var olursa gerçekleşir ve bu terapide ilerleme kaydettirir.

 

Psikolog

Tuğba UYSAL

 

KAYNAKÇA

Özakkaş, T. (Ed.). (2018). Duygu odaklı bireysel terapi. İstanbul: Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları.

Çelik, H. & Aydoğdu, B.N. (2018). Duygu Odaklı Terapi: Psikoterapide yeni bir yaklaşım. E-Kafkas Eğitim Araştırmaları Dergisi, 5(2), 50-68.

Greenberg, L. S. (2020). Duygu odaklı terapi. İstanbul: Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları

SOYSAL, G. C. (2021). Uzamış Yas: Ayrılma-Bireyleşme Süreçleri ve Duygu Düzenleme Güçlüğü Temelinde Bir İnceleme. Ayna Klinik Psikoloji Dergisi, 8(2), 221-240.