Kendimi tanıyor muyum? Ben kimim, ben neyim? Neden bu ilişkileri, bu arkadaşlıkları kurdum? Niçin bu işte çalışıyorum zamanımı  neden bu şeylere ayırıyorum niçin bu hayatı yaşıyorum? Herkesin bu soruları cesaret edip sormak yerine alışılagelmiş hayatlarını yaşamayı   tercih ettiği bir dünyadayız. İnsanlar dünyayı sorgulayabilir, her şeyi alt üst edebilir hatta insanların her şeye gücü yetebilir.

Eğer istenirse bütün zorlukların üstesinden gelinir ama tek şey yapılmaz: Ben kimim ve bunları niçin yapıyorum gibi sorgulamalar yapılmaz. Yani kısaca kendini tanıma,      kendini keşfetme, kendini iyileştirme gibi konulardan korktuğu kadar dış dünyadan korkmaz insanlar. İyi olmak, içten kahkahalar atmak, koşulsuz sevmek ve sevilmek…

Birinin ne güzel gülümsüyorsunuz demesini beklememek toplumdan onay alma ihtiyacını yok etmektir zor olan. Zor olan bunu başkalarının görmesi için yapmaktır ne kadar mutlu olduğumuzu, ne kadar güzel bir hayata sahip olduğumuzu başkalarına kanıtlama çabasıdır.

Hayatta gerçek anlamda mutlu, doyumlu insanlar elbette vardır, pek çok insan da onlar gibi olmayı arzular ve kendisine aynen böyle mutlu olmalısın ailene kötü mutsuz yönlerini göstermemelisin şeklinde görevler yükler. Peki neden böylesiniz? Bunun yerine her saniye kendinizi farketmenizi sağlamak, içten denetimli olmak, doğal olmak varken neden kendinizi başkaları gözünde görmeye başkalarının onayını aşmaya ihtiyaç duyuyorsunuz? Ama tabi bu yolculuk sizi her saniye sıkıntıya, baskıya ,zora sokabilir bu yolculuk zor bir yolculuktur herkes çıkamaz birileri çıktığını sanar ve öylece mutluluk rollerini hayatı boyunca oynamaya devam eder.

Birileri de bu zor, çetin emek gerektiren çoğu şey için taviz verir, zaman ayırır ve onu çok ister.İşte bu insanlar gerçek mutluluğu kendi içinde bulan, hayatın gerçeğini anlayan, bu hayatı dışarıdaki insanlar için yaşamayanlardır. Onlar gerçek benliğini yaşamaya başlayıp hayatını mutluluğun doruklarında yaşayan insanlardır . Bu kişiler bu zorlukların üstesinden gelip kendi cennetini yaşayanlardır. Peki ya diğerleri ?Onlar ise sahte yapmacık bir hayat yaşayarak yaşadığını sanan, diğer mutluluğun ne olduğunu bilmeden kendi mutluluğunun dünyadaki en güzel, en iyi mutluluk olduğunu zannederler. Saatlerini, günlerini, haftalarını hatta aylarını yani kısaca hayatını böyle geçirip tam her şeyin bittiği yerde yaşadıklarının, ilişkilerinin, sahte, yapay olduğunu görüp ne kadar geç kaldığını anlayıp pişman olan, keşkelere sığınan nice insanlar vardır. Geçmişi geleceği düşünmeden kendi yolculuğuna çıkıp hayat çizgini başlatmaya ve başladığı andan itibaren de gerçek mutluğuluğu yakalamaya ne dersin yani şimdi kararını verip kendini tanıma, kendini keşfetme, ilişkilerini anlama, hayatı daha anlamlı yaşama yolculuğuna çıkmaya hazır mısın?

ishak BÜYÜKYILDIRIM
Klinik Psikolog/Psikoterapist