“Boşanma, eşlerin ilişkilerini karşılıklı sevgi, saygı, bağlılık, güven ve yaşam boyu mutluluk beklentileri üstüne kurmaları ancak bu beklentilerinin çeşitli nedenlerle karşılanamaması sonucunda evlilik birliğinin yasal olarak sonlandırılması ile ortaya çıkan bir olgudur” (Sucu, 2007). Ülkemizde her yıl geçen yıla oranla daha fazla boşanma olgusunun kendisini gösterdiğini yapılan araştırmalar kanıtlar niteliktedir. “Boşanan çiftlerin sayısı 2019 yılında 156 bin 587 iken 2020 yılında %13,8 azalarak 135 bin 22 oldu. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı 2020 yılında binde 1,62 olarak gerçekleşti.”

 

Boşanma aşamasını doğrudan ya da dolaylı olarak yaşamış bireylerde problemler ortaya çıkmaktadır. Bu problemleri Arıkan; “boşanma sonrasında, kadınların ve erkeklerin yaşamlarında ruhsal sorunlar, yalnızlık duygusu, aile ve/veya çevre baskısı, ekonomik sıkıntı, konut sıkıntısı, çocukların velayeti kendisine verilmemişse çocuklarına özlem duyma, ev ve kendisine yönelik işleri yapmakla ilgili sıkıntılar olabilmektedir” (1996) diyerek özetlemektedir. Aile birliğinin ve bütünlüğünün bozulmasıyla birlikte kadın, erkek ve çocuklarda bu dönemin zor geçtiği söylenebilir. Boşanma ile birlikte kayıplar meydana gelir bu kayıplar; ekonomik kayıplar, arkadaş ortamında gerçekleşen kayıplar, kendine güven konusunda yaşanan kayıplar… Bu sonuçlara bakıldığında kadınların erkeklerden daha fazla boşanma olayından etkilendikleri görülmektedir.

Kadınlarda Boşanma Sonrası

Kadınların boşanma sonrasında yaşadığı sorunlar ele alındığında boşanan kadınların çevrelerinde kabul görme çabaları ve bazen bu çabanın sonuç vermemesi onların depresyona girme nedenlerini arasında yer alır. Duyguları depresif olan bir kadın hayatını normal duygular ve düşünceler ile birlikte geçiremez sürekli hoşnutsuzluk ve yetersizlik duygusu hisseder. Boşanmış kadınların evli kadınlara oranla 3 kat daha fazla ruhsal bozukluk yaşamaları araştırmalar doğrultusunda teyit edilmiştir. Çalışmayan boşanmış kadın da maddi kaygı ile baş etme sorunu ortaya çıkar ve eğer çocuklarına bakma, onların geleceğini inşa etme konusunda üzerinde bir yük oluşmuşsa kadının psikolojik problemler yaşaması artık kaçınılmazdır. Peki bu sonuçlara bakıldığında kadınların boşanma öncesi ve sonrasındaki yaşadıkları problemlerle baş etmesi için neler yapılmalıdır. Öncelikle boşanmayı kabul etmelidirler. Boşanma sonrasında yaşanan sürekli güçlü gözükmek ve her şeyin üstesinden gelmeye çalışmak bireyleri yıpratıcı bir döneme sokar. Kişi boşandığını kabullenmeli ve boşanma sürecinde zarar görmüş duygularına biraz zaman ayırmalıdır. Sosyal çevresinden destek alması gerekmektedir. Boşanma  sonrasında yaşanan çok üzün süreli üzüntüler ve hayatın doğal akışından uzaklaşan duygular ruh sağlığı açısından tehlikeli olabilir bu nedenle bir uzman desteği alınıp bu süreci daha sağlıklı atlatmak gerekmektedir.

Erkeklerde Boşanma Sonrası

Erkekler boşanma süreçlerinde en az kadınlar kadar etkilenmektedir. “Yapılan araştırmalarda boşanmaların sadece % 9’unun erkeklerin istemiyle olduğunu, % 30’unun her iki eş tarafından bu kararın alındığını gösteriyor. Bu şu anlama geliyor; erkekler boşanma kararı almakta kadınlara göre daha fazla zorlanıyor”. Boşanan erkek psikolojisi genellikle gece hayatına yönelme, aşırı alkol kullanımı olarak kendini göstermektedir. Ayrıca erkekler boşanma sonrasında kendilerini ispat etmeye çalışma, kendini yeterli ve güçlü göstermek için büyük ölçüde çaba gösterme eğilimine girmektedirler. Boşanma sonrasında erkek yalnız yaşıyorsa evin düzeninin kurulması, yemek, temizlik, bulaşık gibi konularda oldukça zorlanırlar. Erkeklerin boşanma sonrasında psikolojik sorunlarla baş etmeleri konusunda yas döneminin olacağını ve bu dönemin en hafif bir şekilde atlatılması için sosyal çevreye ihtiyaç duyulduğunun unutulması gerekmektedir. Ayrıca alkol, uyuşturucu ve kumar gibi kısa süreli mutluluk veren fakat uzun süreli zararı dokunan aktivitelerden kaçınmalılar. Dahası; depresif hisseden bireylerin mutlaka bir psikolog ya da psikiyatrist’ten yardım alması gerekmektedir.

 

Boşanma sürecinde psikolojik açıdan etkilenmemek veya olumsuz etkiler karşı kısa sürede baş edebilmek için çiftlerin aile terapisti olarak görev yapan psikologlara başvurmaları ve bu anlamda profesyonel bir destek almaları gerekmektedir. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için, çiftlerin aralarındaki problemlere bir çözüm bulması adına destek almalıdır. Bu süreç genellikle çocuklu ailelerin minimum sorun maksimum çözüm sağlamaları adına yardımcı olmaktadır. Öte yandan destek alan bireyler boşanma sonrasında yeni hayatlarına daha güçlü ve emin adımlarla pozitif bir şekilde başlayabilme imkanı elde etmektedirler. Dolayısıyla; profesyonel destek almak boşanma gibi durumlarda oldukça önem arz etmektedir. Referanslar Milliyet.com.tr. (2019, May 24).Boşanmanın psikolojik etkileri. Milliyet.https://www.milliyet.com.tr/pembenar/bosanmanin-psikolojik-etkileri-2879182. Sucu, İ. (2007). Boşanmış Kadınların Boşanma Nedenleri ve Boşanma Sonrası Toplumsal Kabulleri (Sakarya İli Örneği). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. TÜİK Kurumsal. (n.d.). TÜİK – Veri Portalı. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index ? p=Evlenme-ve- Bosanma-Istatistikleri-2020-37211.