İnsanoğlu sürekli gelişim ve değişim içerisindedir. Doğduğumuz andan itibaren zihinsel, fiziksel ve mental süreçlerimiz kendini yenileme aşamasını sürdürür. “Yeni doğan bebeğin beyni, yetişkin beyninin ¼’ü kadardır. 1 yaşına gelindiğinde beyin hacmi ikiye katlanır. Beyin gelişiminin 3 yaşında %80’i, 5 yaşına ise %90’ı tamamlanır. Hızla büyüyen beyin 7 yaşına gelindiğinde, dünyayla nasıl iletişim kurulduğuna dair sağlam bir temel oluşturur”. Bu süreç tüm insanlar için geçerli olan normal adımlardır. Beyin gelişiminin aksaması ya da gerilemesi bazı durumlarda söz konusu olabilir. Bebeklik ve çocukluk döneminde yeterince zihinsel yolakların oluşması sağlıklı iletişim ve sürekli konuşma ile mümkündür. 0 – 6 yaş arası bu açıdan kritik dönemdir. Bu dönemi çevreden bilgi edinerek, çevresel keşifler yaparak bilgiler yenilenir ve zihinsel süreç aktif bir şekilde çalışır. Tüm bunlar olurken 0 – 6 yaş kritik sürecinde çocukların ekran süresi ile ilgili konuda özen gösterilmelidir.

Ekrana Uzun Süre Maruz Kalmak

Çocuklar ve ebeveynler için kısa süreli ve karşılıklı fayda sağlıyor gibi gözükse de uzun vadede bakıldığında bu durum her iki tarafa zarar veren taraftadır. Ekran süresinin çokluğu aslına bakıldığında tüm yaş grupları için önem taşır fakat gelişim çağında bu durum zihinsel ve psikolojik etkilerini yüksek düzeyde gösterir. Yapılan araştırmalar ekran süresine yüksek düzeyde maruz kalan çocukların zihin, dil, kavrama, ince ve kaba motor, kötü beslenme, dikkat dağınıklığı, konuşma geriliği, uyku bozuklukları gibi sorunlara yol açtığı görülmektedir. Bu durumda çocukların gelecek yıllar içerisinde psikiyatrik ilaçları kullanmasının da arttığı görülmektedir. Ayrıca 0 -3 yaş arası ekranla tanışmamalıdır sözünü uzmanlar olarak her zaman söylemekteyiz. Ekran süresinin ne kadar olması gerektiği ebeveynler tarafından merak edilen bir sorudur. Ekran süresinin ne kadar olacağı yaş ile değişiklik gösterebilir. Bu kişiden kişiye ve duruma göre değişen bir olgudur. Ailelere önerilerimiz şu şekilde olmaktadır; ekran süresi= yaş *(çarpı) 19 dakika. Bu formüle bakıldığında 3 yaşındaki bir çocuk en fazla 30 dakika ekrana bakabilir bunun üzeri çok sakıncalıdır. Çocuklar için ekran sürekli değişen bir tematik yapıya sahip olduğu için onların ekranı kendi rızaları ile bırakması ya da ailelerinin ekranı kapatmalarına bağlı telkinleri karşısında çocukların anlayışlı davranması pek mümkün olmayabiliyor. Ekran, insanları özellikle çocukları cezbeden araçtır bu nedenle başından kalkmak istenilmemesi doğal bir olgudur. Burada ailelerin çocuklarının uzun süre ekrana maruz kalma isteklerine karşı stabil ve net duruşu çok önemlidir. Her çocuk netlik ister, net olmak çocuğun zihninde karmaşıklığı önler ve duruma ayak uydurması söylenilen sözün ya da istenilen davranışın çocuğun zihninde mantıksallaştırmasını kolaylaştırmış olur. Ebeveynler bu süreçte zorlanabilir, pes etmek isteyebilir bu gibi zamanlarda çocuğun anlayışla karşılayacağı dilden konuşmak kritik önem taşımaktadır. Örneğin; ‘şu anda tabletini kapatmak istemiyorsun orada bulunan videolar senin ilgini çekiyor ama seninle bir konuşma yapmıştık hatırlıyor musun sen bir gün boyunca en fazla 30 dakika tabletine bakabilirsin ve artık 30 dakikan doldu onu bırakmalısın, dilersen seninle kutu oyunu oynayabiliriz ya da dilersen boyama etkinliği yapabiliriz’ gibi alternatifler sunmak çocuk ve ebeveyn için kolaylık sağlayan yoldur. Çocuğun duygularını anlamak sonrasında ona çözüm yolları bulmak çocuk için anlaşıldığını ve bu kötü duygudan nasıl çıkabileceğine dair çözüm yollarının var olduğu bilinç altına işlenir.

Çocuğunuz Ekran Süresi Sorumluluğunu Alacak Yaşta İse

Ona günlük ekran süresinin ne kadar olduğu bilgilendirmesini konuşabilir her gün bu sorumluluğu kendisinin yerine getirip süresi dolduktan sonra kapatmasını kendisi yapabilir yapabilir bu sayede hep bilinçli bir şekilde sorumluluklarını yerine getirmiş olur hem de hayatını kendisinin yönlendirdiğini anlayabilir ve de ekran süresi problemi çözülmüş olur. Saatleri tam anlamıyla bilemeyen yaştaki çocuklar için kronometre ya da sürenin olduğunu hatırlatan başka araçtan yardım alınabilir. Aileler ekran süresi konusunda çocuklarına bilgilendirici olurken unutmamalıdırlar ki çocuklar ebeveynlerinden gördükleri davranışları kopyalayarak kendi hayatlarında yaparlar yani aileler de kendi hayatlarında ekran süresine, teknolojik aletlerle geçirdikleri süreye dikkat etmelidirler. Bunlara dikkat eden ama sorunu yaşamaya devam eden ebeveynler bir uzmana danışarak yardım alabilir ilerleyen süreçte karşılarına çıkacak sorunların erken teşhis ile halledebilirler.

 

 

Psikolog Ezgi KÖSEOĞLU