İnsan sık sık geçmişte öğrenmiş olduğu olumsuz davranış kalıplarını bugüne taşır ve o gün o zamanda işlevsel olan davranışını bugün bu zamanda her yerde kullanmaya çalışır. Geçmiş yaşantısındaki çözüm yolu şu anda geçerli olmasa dahi ısrarla o çözümü dener ve farkında olmadan kendini bir kapana kıstırır. Ancak bunu yaparken öğrendiği ve bir zamanlar işe yaramış olan davranış kalıbının şu anda işlevsel olup olmadığına bakmayı gözden kaçırır. Böylece aynı labirentte kapana kısılmış bir halde dönüp dolaşır. Örneğin; çocukken eleştirilip, cezalandırılmamak için anne ve babasının isteklerine boyun eğen, anne babasına karşı kendi istediklerini dile getirmekten çekinen çocuk; yetişkin yaşamında da ilişkide olduğu kişilere karşı boyun eğer, karşı tarafın dediklerine hep ‘tamam’ der, kendi duygu düşüncesini ifade etmekten çekinir ve ilişkide kendini de var etmekten korkar.

Kişi burada davranışının kendisi için artık işlevsel olup olmadığını değerlendirmez. Evet geçmiş yaşamında boyun eğme davranışı kişiyi korumuştur ancak yetişkin yaşamında kişinin kendi olamamasına sebeptir. Kişi kendi olamamanın bedelini başkalarının esiri olarak öder. Burada ‘’kendini ifade etmeme’’ davranış kalıbı kişi için işlevsel değildir. Kişi bu sebeple bu davranış kalıbı yerine farklı bir şey yapmalıdır. Kendini ifade edebilir, duygu düşüncelerini paylaşabilir, ilişkide kendini var edebilir. Geçmiş yaşantılarımızda öğrendiğimiz olumsuz davranış kalıpları kadar olumlu davranış kalıplarımız da bulunmaktadır. Kişi bu davranış kalıplarının yine şu andaki işlevselliğini değerlendirebilir ve davranışı şu anına uyuyor ve işlevselse o davranışını devam ettirebilir. Örneğin; çocukken sistematik bir şekilde çalıştığı için derslerinde başarı elde etmiş çocuk, yetişkin yaşamında da sistematik, kendi düzeninde çalışmaya devam edebilir. Çünkü kişinin düzenli çalışması hem yaptığı işin sürmesini sağlamakta hem de kişiye başarı, doyum gibi çeşitli olumlu duygular hissetmesine sebep olmaktadır. Burada kişinin davranışı, onun için hem şu anda hem geçmişte işlevseldir.

O halde kişi yaptığı bir davranışta kendine önce “bu davranış benim için işlevsel mi?” sorusunu soracak ve kendisine vermiş olduğu cevaba göre ya davranışını daha fazla yapacak ya da değiştirip daha işlevsel hale getirecektir.

 

                                                           Psikolojik Danışman Özge Yurt